22 Haziran 2015

Heidelberg Gezisi

Kitap Agaci sayesinde tanistigim arkadaslarimin arasinda Heidelberg'te yasayan bir arkadasimiz var. Kendisi bulusmaya gelemeyince, onu ziyaret etmek istedik. Heidelberg savasta hic hasar görmedigi icin eski sehir (Altstadt) tabirini tasiyan sehirlerden bir tanesi.
1936 yilinda kurulan en eski üniversiteye sahip olan Heidelberg sehrini Neckar Nehri ikiye bölüyor.


Heidelberg Üniversitesi

Üniversite Bahcesi

Üniversite Katedrali

Analog kamerami da yanima aldiktan sonra Darmstadt sehrinde arkadasim Murat ile otobuse binip bir bucuk saat yolculuktan sonra Heidelberge vardik. Vardigimizda diger 3 arkadasimiz bizi Heidelberg istasyonunda bekliyordu. Ilk duragimiz Heidelberg üniversitesi oldu.
Dünya savasinda bu üniversite ne yazik ki bir cok yahudi ögrenci ve profesörünü kaybetmistir.















Daracik sokaklari ile, eski evleri ile, rengarenk kapi ve camekanlari ile icim huzur doldu. Bu sokaklardan gecerek asil istikametimiz olan Heidelberg Sarayina dogru yol aldik.
Sehrin en önemli ve tarihi yapisi Sarayi görmeden olmazdi. Saraya iki yol var. Ya 330 merdiven cikacaksiniz, ya da 6€ ücret verip Seilbahn yani teleferik ile cikacaksiniz.
Bol bol fotograf cekeriz, ögrenciyiz para harcamayalim diyerek merdivenleri tercih ettik.
Buyurun merdiven görüntüleri.

 

330 merdiveni cikarken bir ara biz Huriye ile merdivenlere cöküp su siselerimize sarildik. Zira günlerden Cuma idi ve 33 derece idi.

330 merdiveni ciktiktan sonra Saraya variyorsunuz ve Sarayin bahcesinde gezip Heidelberg sehrine kus bakisi bakiyorsunuz.
Saray bahcesinden cektigim fotoraflar geliyor.





 Kitap agaci grubuyuz madem kitaplarimiz da yanimizda olsun ...



Sarayin bahcesinde dolanirken Murat'in istegi ile Mabet Agaci'ni (Ginko) aramaya basladik. Sansimiz Mabet agacinin altina iki insan kurulmustu bizde fazla fotograf cekemedik. 'Düsünsene' dedi Murat 'Goethe bu agacin altinda oturarak, su bankta oturarak yazmis sevdigine yazilarini.'

Saray bahcesinden merdivenlere dönüste cektigim fotograflar geliyor.








Saraydan indikten sonra günesinde basimiza gecmesi ile birlikte migdemiz kazinmaya basladi. Kendimizi ilk buldugumuz yol üstü asya lokantasina attik ve yemek yedik.
Huriye erken dönmek zorunda oldugu icin onu istasyona biraktik. Heidelberg'te günlük bes kisilik otobüs bileti 13.50€ Bizde sabah bulustugumuzda bu biletlerden almistik.
Huriye'den ayrildiktan sonra otobüsten inip sehrin en meshur sokagi Hauptstrasse'ye gittik. Bildigim kadari ile bu sokakta acik bir kütüphane vardi. Onu aradik ve bulduk.
Hauptstrasse 1.5km uzunlugunda ve Avrupa'nin yayalar icin ayrilmis en uzun caddesi.
Hauptstrasse'den sonra otobüse tekrar binip Neckar üzerinde bulunan ve 1248 yilinda insa edilen, halk arasinda eski köprü (Alte Brücke) olarak gecen Carl-Theodor Köprüsüne gittik. Bu köprüden hem sehri görüyorsunuz hemde Saraya bakiyorsunuz. 'Buraya mi ciktik biz' demeden de edemedim.
Köprüye dogru giderken ve köprü üzerinden cektigim fotograflar geliyor.












Köprüyü de ziyaret ettikten sonra hizli hizli sokaklardan gecerek istasyona dogru yol aldik Eda ile. Biz dönüs biletimizi 17.55'e almistik. Baska bir imkanimiz yoktu. Heidelberg'e gidisim icin FlixBus sirketini sectim. Belirli saatlerde kalkan otobusler ile gayet makul fiyatlar ile Almanya ici bir cok sehre gidebiliyorsun. Gidis Darmstadt üzeri 5€ dönüste Heidelberg-Mainz 6€ verdim.
Cok güzel bir gün gecirdik. Zamanimiz kisitli olsada buram buram tarih ve edebiyat kokan bir sehri benim ile kesfettikleri icin arkadaslarima tesekkür ediyorum.
Bize cok güzel bir sekilde ev sahipligi yapan T.'ye de ayrica tesekkür ediyorum.

VosVos

3 yorum:

  1. heidelberg çok güzel bir şehir ben severek gezmiştim :)

    YanıtlaSil
  2. Pek güzelmis. Insallah görmek bize de nasip olur. Köprüye özellikle bayildim!

    YanıtlaSil