2 Haziran 2015

Türkleri Anlama Kılavuzu

Madde 8- Pazartesi sabahı ve Cuma okul çıkışı, bayrak töreni öncesinde, okul müdürü "evladım konuşmayı kes, arkadaki oğlum önüne dön, öndeki arkana dön, sırayı bozma, bak halâ konuşuyor, kime diyorum vs..." bağrışlanyla müdür olduğunu hisseder, hissettirir...
Madde 39- 'Misafirlere hoş geldin dedin mi?..' çocuğa yaşatılacak en büyük kabuslardan biridir... Gelen misafire, ebeveyne göstere göstere 'hoş geldin' deyip, kabustan kurtulmak gerekir...
Madde 60- Düğün salonunda halay ekibi, Önce pistte çember oluşturarak coşar. Ardından masaların arasından geçerek halaya yeni kişiler alınır. En sonunda düğün salonunun duvarları boyunca halay çekilir. Ve nihayet halaydan kopmalar başlar... Halay ekibi dağılsa da, 2-3 kişi şuurunu kaybetmiş şekilde halay çekmeye devam eder... Çok sonra anlaşılır ekibin dağıldığı...
Madde 75- Sokak ortasında aşka gelip sevişen, kedi, köpek, at gibi hayvanlar öncelikle "hoşt, kist, pist, aloooo" denilerek uyarılır... Sevişme halinin devam etmesi durumunda hayvanlar sopa ve benzeri bir cisim kullanılarak ayrılır...
Madde 87- Alaturka tuvaletlerin en garip aksesuarlarından biri olarak; taharet musluğuna sabitlenmiş hortum dikkate şayandır... Başparmakla hortum ucu kapatılıp, musluk açıldıktan sonra eser miktarda tazyik sağlanır ve temizlik gerçekleştirilir... Otogar, lokanta, kahvehane tuvaletlerinde hortumlu musluklara rast gelmek çokça mümkündür...
Madde 106- Korna bir selamlaşma aracı olarak kullanılabildiği gibi, trafiği açacağı düşüncesiye öndeki aracı harekete geçirmek maksadıyla da kullanılır... Taksi, minibüs benzeri toplu taşıma araçlarında şoförün, yolcu adayı gördüğünde kornaya asılması "Bineceksen tavrımı ona göre belirleyeceğim, yoksa hızlanacağım" anlamına gelir... Yol boyunca kısa aralıklarla potansiyel yolcuların yer alması korna sesinin sık sık duyulmasını sağlar...

Madde madde islemis Zeki Kayahan türk insanini ve gercekten de bir cok yerde hakli. Kitap kapaginda stand-up tadinda yaziyor. Cidden de öyle.
Gülümseyerek, yer yer kahkaha atark okudum.

Notlar:
Biri farklı olamaz mıydı Türkçe öğretmenlerimin?
Ben yazıyordum...
Disiplinsiz şekilde yazıyordum...
Düz başlıyordum yazıya ama, çizgisiz sınav kağıdında kaydıkça kayıyordu kelimelerim...
Soldan sağa, aşağı doğruydu cümlelerim...
Dümdüz yazamadım ben...
Ama yazdım... Yazarken terledi elim... Beğenmedim, sildim yazdıklarımı...
Sayfa 22


Öncelikle dikkat edilmesi gereken; misafirliğin karşılıklı olmasıdır... "Onlar bize geldi mi ki biz de onlara gidleim, evimizin yolunu bilmiyorlar daha!.." gücenmesinin yaşanmaması için bu hususa ehemmiyet verilmelidir...
Sayfa 41


Dünyanın en zengin mutfağına sahip olsak da bazı annelerimiz canları sıkkınken "Akşama yemekte ne var anne?" merakına "elinin koru, zikkimin kökü, ziftin peki" gibi yanıtlar vererek, farazi yemekler yapabilirler...
Sayfa 69

Ve trenler veda etmeye en uygun toplu taşıma araçlarıdır...
Yavaş yavaş hızlanırlar...
Yolcu edilen kişi penceresinden bakarken geride kalana, geride kalan trenin peşinden gider adim adım...
Adımlar hızlanır...
Tren daha da hızlanır...
Küçülür geride kalan...
Büyür ayrılık...
Abartıp, istasyon sonuna kadar koşanlar da bir tuhaftır hani...
İstasyon devam etse biraz daha, koşacaktır, kararlıdır...
Sayfa 89

Zeki Kayahan Coskun
Türkleri Anlama Kilavuzu
Truva Yayinlari
229 sayfa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder