ahureads2013 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ahureads2013 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Aralık 2013

Matilda - Roald Dahl

Kitap Aciklamasi:
Matilda, kitap okumayı deli gibi seven, çok zeki bir kızdır. Anne – Babası ise, onun işe yaramaz bir baş belası olduğunu düşünmektedir. Oysa kendileri, yalnızca televizyon izlemek ve insanları aldatarak para kazanmakla ilgilenen insanlardır. Derken Matilda annesiyle babasına güzel bir ders vermeye karar verir... 

Katildigim okuma senliginde okumayi ögrendigimiz yilda cikmis bir kitap okumamiz gerekiyordu. 1988 yilinda cikan cocuk kitabi Matilda'yi sectim ve hic pisman degilim.
Filmi de var bu kitabin biliyorum ama bu güne kadar hic seyretmedim.
Matilda bes yasinda cok zeki bir kiz cocugu. Annesi ve babasi onunla hic ilgilenmiyor ve babasi tamamen aptal olan abisine daha cok deger veriyor.
Babasi arabalar tamir etmektedir ve eski arabalari alip motorlarini tamir edip, kilometre sayisini azaltip baska insanlara kakalamaktadir.

Matilda okula basladiginda , ögretmeni onun zekasini anlar ve ögretmeni ile arasinda cok tatli bir bag kurulur.
Okulda yasanan olaylar sayesinde Matildanin cok kisa bir süreligine ilginc bir gücü ortaya cikar.

Okudugum Dil: Almanca
Kitabin adi: Matilda
Sayfa Sayisi: 256

20 Aralık 2013

Özgürlügün Elli Tonu

Aciklama:
Romantik, özgürleştirici ve kesinlikle bağımlılık yaratıcı… Bu roman dengenizi sarsacak, sizi ele geçirecek ve ebediyen sizinle kalacak. Anastasia Steele’in ne istediğini bilen, göz alıcı iş adamı Christian Grey’le tanışması, her ikisinin de hayatlarını geri dönülmez biçimde değiştiren şehvetli bir ilişkinin kıvılcımını çakmıştır. Christian’ın sıra dışı zevkleri karşısında şoka uğrayan, ondan hem hoşlanan hem de korkan Ana, daha derin bir bağlılık istiyordur. Onu yanında tutmaya kararlı olan Christian, bunu kabul eder. Şimdi her şeye sahiptirler; aşk, tutku, yakınlık, servet ve sonsuz olasılıklarla dolu bir dünya. Ana, Grey’i sevmenin kolay olmayacağını ve beraberliklerinin her ikisinin de tahmin edemeyeceği zorluklar getireceğinin her zaman farkında olmuştur. Anastasia’nın kendi benliğinden ve bağımsızlığından ödün vermeden Grey’in yaşam stiline uyum sağlamayı öğrenmesi, Grey’inse kontrol dürtüsünü aşması ve kendisini altüst eden fırtınaları arkasında bırakması gerekmiştir. Ama geçmişle hesapları henüz kapanmamıştır. Tam her şeye sahip gibi göründükleri bir anda, talihsizlik ve kader bir araya gelip Ana’nın en korkunç kâbuslarını gerçeğe dönüştürür… 


Evet, Grinin Elli Tonu üçlemesinin son kitabı olan özgürlüğün Elli Tonunu da okumuş bulunuyorum ve böylece bu ilginç serüvene son vermiş bulunuyorum. Bu kitaplar hakkında bir çok yerde kötü yorumlar okumuştum.
Erotik, seks içeriyor, sadece cinsellik, hiç bir edebi katkısı yok.
Para kazanmak için yapılmış vs.

Ben bu kitapları katıldığım okuma şenliğinde üçlü seri kategorisi için okudum ve şunu söylemeliyim ki:
Seks içeriyor mu? Evet, hemde çok.
Yer yer erotik buldum, hoşuma gitti mi? Evet.
Okurken kendimi rahatsız hissettim mi? Hayır.
Bence bu kitabın içinde bulunan kadın karakterin erkek karaktere beslediği yüce bir sevgi besleyerek sadist olan bu adamı nasıl değiştirdiğini anlatıyor.
Seks bir yana, sapıkça sadistce fantaziler bir yana sevgi var bu kitapta.


Okudugum Dil: Almanca
Almanca adi: Befreite Lust
Yayinevi: Goldmann Verlag
Sayfa Sayisi: 672

13 Aralık 2013

Karanlığın Elli Tonu


Romantik, özgürleştirici ve kesinlikle bağımlılık yaratıcı...Bu roman dengenizi sarsacak, sizi ele geçirecek ve ebediyen sizinle kalacakRuhu yaralı genç girişimci Christian Grey'in karanlık sırlarının yıldırdığı Anastasia Steele, ilişkilerine son noktayı koyup bir yayınevinde çalışmaya başlar.Ama Grey'e duyduğu karşı konulmaz çekim hâlâ etkisini sürdürmektedir. Grey yeni bir teklifle gelince ona karşı koyamaz. Nihayet her şey daha iyiye gidiyor gibi göründüğü sırada birden geçmişin hayaletleri ortaya çıkar. Anastasia, sorunlu, hırslı ve talepkâr Elli Ton'un sinir bozucu geçmişi hakkında, tahminlerinin çok ötesinde şeyler öğrenir ve ilişkileri bir kez daha tehdit altına girer.Grey içindeki şeytanlarla savaşırken, Ana da hayatının en önemli seçimini yapmak zorunda kalır.Ve bu kararı tek başına vermelidir...

Bence bu kitabın seks ve cinsellik hariç çok daha güzel bir mesajı var. Bir sevginin kendini sadist olarak adlendiren bir adamın günden güne nasıl değiştiğini anlatıyor. Yaşayamadığı çocukluğunu ve hayatında görmediği sevgiyi veriyor Ana Christian'a. Bu yüzden okunulasi bir kitaptı benim için. Su an serinin üçüncü ve son kitabı elimde. Bakalım neler olacak?

Okudugum Dil: Almanca
Sayfa Sayisi: 605
Yayinevi: Goldman Yayinevi

Bu kitabi okuma senligi kapsaminda okudum.

10 Aralık 2013

Sabahattin Ali - Kürk Mantolu Madonna


Kitap Aciklamasi:
Tanıtım Yazısı: Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum Kürk Mantolu Madonna'yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum. Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.

Dil: Türkce
Yayinevi: Yapi Kredi Yayinlari
Sayfa: 160 
Bu kitap Okuma Senligi kapsaminda okunmustur. Sayfa Sayisi 160 olmasina ragmen, sevgili Pinar bunu kabul edecegini söyledi. Etmez ise de baska bir kitap daha okurum.
Kategori (15 puan): Türk edebiyatında klasik kabul edilen bir roman okuyanlara.

Yorumum:
Ne güzel anlatmis Sabahattin Ali sevgiyi yarattigi karakter Raif Bey sayesinde.
Ayrica Kürk Mantolu Madonna denilen Maria'nin bildigim sehir Berlin de bulunmasi da bana kitabi okurken ayrica bir zevk yasatti.
Kitabi ayrica Kitap Kardesligi sayesinde de okudum. Bu ay Kürk Mantolu Madonnayi okuyorlar. Kitabin sonu farkli bitebilirdi ama bu sefer bu hüzün etkisi olmazdi herhalde.

Kitap aciklamasi ve görsel vikitap.com dan alintidir. 

Ahu 

2 Aralık 2013

Okudum Bitti: Bülbülü Öldürmek - Harper Lee

Açıklama:

Bu kitap Amerikan Kütüphaneciler Birliği'nce yüzyılın en iyi romanı seçilmiştir.Uzun süredir en çok aranan kitaplar arasında yer alan Bülbülü Öldürmek yeniden piyasada..."İstediğiniz kadar şakrak kuşu vurabilirsiniz ama bülbülü öldürmek günahtır, bunu asla unutmayın."Amerika'da 1930'ların Güney Eyaletleri'nden birinde bir zenci beyaz bir kızın ırzına geçmekle suçlanır. Önyargılar, şiddet ve riyakârlıkla beslenen Güneyli erişkinlerin ırk ve sınıf ayrımı konusundaki mantıksız yaklaşımlarını Scout ve Jem Finch adlarındaki iki çocuğun ağzından keyifli bir dille bize aktaran roman, aynı zamanda kent halkının vicdanına karşı tek başına karşı koyan bir erkeğin mücadelesini de anlatıyor.Tüm zamanların en çok sevilen klasiklerinden olan Bülbülü Öldürmek, 1960 yılında yayınlandığından bu yana birçok saygın ödül kazanmıştır.Pulitzer Ödülü de kazanan roman, kırktan fazla dile çevrilmiş, tüm dünyada otuz milyondan fazla satmış ve ünlü yıldızların başrolünü oynadığı film, Oscar kazanmıştır.- Library Journal 

Okuduğum Dil: Almanca
Yayınevi: Rowohlt Taschenbuch Verlag
Sayfa Sayısı: 406
Puan: 25



Bu kitabı okuma şenliği sayesinde yasaklanmış bir kitap kategorisinde okudum. Ayrıca İG sayesinde üyesi olduğum Kitap Ağacı ile okuduğum ikinci kitaptı.
Kitabı çok beğendim. Kardeş olan Scout ve Jem'in annesi küçük yaşta ölmüstür. Avukat olan babaları Atticus ile yaşamaktadırlar.
Evlerinde zenci bir yardımcıları vardır ve Atticus onsuz çocukları büyütemeyeceginin farkındadır. Genç yaşta baba olan Atticus, kardeşi Alexandraya kalırsa çocuklara berbat bir eğitim vermiştir. Hele ki kız olan Scout'un erkek çocuğu gibi davranmasını hiç hoş karşılamaz.
Zencilerden bir tanesi kasabada yaşayan bir genç kıza tecavüz ettiği için suçlanmaktadır ve Atticus Tom Robinson'un avukatlığını üstlenmiştir. Kasabada bir zenciyi desteklemesi dedikodulara ve konuşmalara yol acar.
Scout ve Jem aslında hiç bir zaman görmedikleri komşuları Boo Radley'i merak etmektedirler.
Bu güne kadar evden çıktığını görmemişlerdir. Aslında bir canavar olduğunu hayal ederler. Eve bir kaç kere yaklaşmaya çalışırlar ama olmaz.
Kitabın sonunda gelişen olaylar sayesinde Boo'nun onlara yardımcı olacağını hiç tahmin etmezler.
 

27 Kasım 2013

Okudum Bitti: E.L.James - Grinin Elli Tonu

Orjinal Adi: Fifty Shades of Grey
Okudugum Dil: Almanca - Geheimes Verlangen
Sayfa Sayisi: 603
Yayinevi: Goldmann Verlag

Ne zamandır merak ettiğim Grinin Elli Tonu serisinin ilk kitabını okuma şenliği kapsamında okumuş bulunuyorum.
Bu kitap ile ilgili fikirler çok uçuk noktalarda.
Kimileri vay anam vay bu nasıl bir hikayedir derken, diğerleri yazar sapık herhalde, iğrenç okumaya değmez diye yorumlar bırakmış sosyal medyada.
Anladım ki, bu kitabı ya seversiniz, yada sevmezsiniz. Bir sonraki bölümde ne olacak acaba diye okudum ve bitirdim kitabı. Vay anam vay diyorum bende ve beğendiğimi belirtmeliyim.
Erotik kitap okuyanlara sapık gözü ile bakılıyor galiba. Bu kitabın sapıklık ile ilgisi yok bence.

Kitap Aciklamasi:
Romantik, özgürleştirici ve kesinlikle bağımlılık yaratıcı... Bu roman dengenizi sarsacak, sizi ele geçirecek ve ebediyen sizinle kalacak Edebiyat ögrencisi olan Ana Steele, genç girişimci Christian Grey’le röportaj yapmaya gittiğinde son derece çekici, zeki ve sinir bozucu bir adamla karşılaşır. Toy ve masum Ana, bu adama duyduğu arzu karşısında şaşkına döner ve adamın gizemli doğasına rağmen ona yakınlaşma arzusuyla yanıp tutuşur. Ana’nın güzelliği, zekâsı ve özgür ruhuna direnemeyen Grey de onu istediğini kabul eder, ancak şartları vardır... Grey’in sıra dışı erotik istekleri karşısında şoka uğayan ama bir yandan da heyecana kapılan Ana tereddüde düşer. Büyük başarısına rağmen –çokuluslu şirketleri, uçsuz bucaksız serveti ve sevgi dolu bir ailesi vardır– Grey şehvete esir olmuş ve hükmetme hırsı olan bir adamdır. Çift, cüretkâr ve tutkulu bir fiziksel ilişkiye yelken açarken, Ana, Christian’ın karanlık sırlarını ve kendi gizli arzularını keşfeder.

Kitap aciklamasi Vikitap.com'dan alinmistir. 

20 Kasım 2013

İnci Aral: Ölü Erkek Kuşlar


Kitap Aciklamasi:
Suna'nın içinde iki ayrı kadın yaşar. Su uysal, uzlaşmacı, evcil, iyi anne ve eş olmaya koşullanmış yanı, Na ise bozuk saydığı her türlü düzene karşı çıkmaya hazır, asi ve cesur kimliğidir. Sürekli çatışma halinde olan çift benlik ve bölünmüşlüğü içinde, bir de kocası Ayhan'ın en yakın arkadaşı Onura aşık olunca Su-Nanın durumu daha da zorlaşır.

Ölü Erkek Kuşlar, bir kadının birine tutkulu bir aşk, ötekineyse köklü bir sevgi ve evlilik bağıyla bağlandığı iki erkek arasındaki yakıcı gidiş gelişlerini anlatırken bu üç kişinin çocukluktan kadın ve erkek olmaya uzanan yolda öngörmeler, koşullanmalar ve kurallarla biçimlenişlerini irdeliyor. Kadın-erkek ilişkilerinin, hem toplumsal tabu ve yargıların özündeki katılık ve şiddet hem de tarihsel bir dönemin baskı ortamında nasıl yorucu bir iletişimsizlik ve çözümsüzlüğe dönüştüğünü gösteriyor. Bu karmaşa içinde aşk çocuksu bir düş, evlilikse düzen sanılan bir düzensizliktir.


*** 

Bu kitap herhalde bir on yıldır okunacaklar arasında duruyor. Katıldığım okuma şenliği sayesinde adında bir hayvan olan bir kitap kategorisine ekledim ve okudum.
Şunu söylemeliyim ki daha önce okumadigima üzüldüm.
İnci Aral kitabında bir kadının evlilik ile bağlı olduğu bir adama, bir yandan da bu adamın en yakın arkadaşlarından olan başka bir adama beslegidi aşkı anlatıyor.
Suna karakteri kendi içinde sanki iki kimlik ile yaşıyor. Zaten kendisi de kendi ile konuşurken bilinç altında bir Su sese geliyor bir Na.
Kitap aslında bir türk kadının ister istemez gelenekler sayesinde nasıl bir kılıfa sokulduğunu, aslında bu kılıfın içinde hiçte rahat etmeyen mutsuz kadınlar olduğunu anlatıyor bence.
Yetim Suna yenge ve dayı yanında büyüyor. Sokakta oyun oynamasın, etek giymesin, erkek çocukları ile konuşmasın vs.
Bir an önce baş göz edelim, adımıza leke sürmesin vs.
Bir sürü örnek verebilirim.
Kesinlikle okuyun.

***
O kadar çok not aldım ki, hangi birini paylasacagimi şaşırdım. Buyurun not aldıklarım:








Sayfa Sayisi: 428
Okuma Senligi: 10 Puan

7 Kasım 2013

Khaled Hosseini: Ve Dağlar Yankılandı

Kitap Açıklaması 

Abdullah ve kız kardeşi Peri 1952 Afganistan'ında Shadbagh'ın küçük bir köyünde babaları ve üvey anneleriyle birlikte yaşamaktadırlar. Babaları Sabri sürekli iş aramakta, yoksulluk ve çetin kış şartlarıyla mücadele etmektedir. Adı gibi güzel ve iyi huylu olan Peri, kardeşi Abdullah'ın her şeyidir. Abdullah, bir ağabeyden çok ana-baba gibidir. Onun için yapmayacağı hiçbir şey yoktur.. Hatta ağabeyi, Peri'nin koleksiyonuna katmak istediği o en değerli tüyü satın almak için tek çift ayakkabısını bile feda etmeye razıdır. Ve geceleri bir tek karyolayı paylaşmak zorundadırlar. Peri ve Abdullah, babalarıyla Kabil çölüne doğru yola çıktıklarında kendilerini bekleyen, hayatlarını birbirinden koparacak kaderin farkında değillerdir: Bazen bir eli kurtarmak için bir parmak kesilmelidir. Nesillerden ve kıtalar dan geçerek bizi Kabil'den başlayıp Paris, San Francisco ve Tinos'un Yunan adalarına doğru bir yolculuğa çıkaran Khaled Hosseini (Halit Hüseyni) yeni romanında, yaşamımız boyunca yaptığımız seçimleri, en yakınlarımız tarafından uğratıldığımız düş kırıklıklarını, bizi tanımlayan ve hayatımızı şekillendiren sınırları sonsuz bilgelik, derinlik, hoşgörü ve tutku ile anlatıyor. 
Kitap Afganistan'in Sadbag adlı köyünde başlıyor. Bu köyde yaşayan iki kardeş olan Abdullah ve Peri'nin birbirine olan bağları anlatılıyor.
Peri'nin zengin bir aileye evlatlık verilmesi ve Abdullah'in çektiği acı içimi acıttı.
Kitabın ikinci bölümü geriye dönüyor ve Peri'nin nasıl ve neden Nila Wahdati'ye evlatlık verildiğini öğreniyorsunuz.
Nila eşini kaybettikten sonra daha ufak yaşta olan Periyi de alıp Fransa'ya yerleşiyor.
Nila kendini intihar ediyor. Nila'nin vefatından sonra Peri'nin hayatına tanık oluyor ve yıllar sonra zihninde kalan ufak parçalar ve ona ulaşan biri sayesinde aslında Nila'nin kızı olmadığını öğreniyor ve Abdullah'i hatırlıyor.
Sonunu anlatmayacağım.
Bu kitap sayesinde 58 yıl süren bir serüvene eşlik ediyorsunuz.
Bu kitap benim Kitap Ağacı ile okuduğum il kitaptı.
Kitabı sevmesine sevdim fakat 58 yıllık bir hikaye yaratılmış ve bir sürü karakter ile bezenmiş bu kiap bir süre sonra beynimi yordu.

Yinede sonunda bir Hosseini kitabı okuduğum için mutluyum. Kitap Ağacı sayesinde tanıştığım güzel yürekli Fatoniko'ya da bana bu kitabı siladan gurbet ele gönderip bu gurbet kuşunun okumasını sağladığı için ayrıca teşekkür ederim.

Bunlarda benim altını cizdiklerim daha doğrusu not aldıklarım:


Dünyanin sizin icinizi görmedigini, derinin ve kemigin maskeledigi umutlarinizi, hayallerinizi ve kederlerinizi zerre kadar umursamadigini.

Sen sanslisin, Peri.
Erkeklerin seni ciddiye almasi icin kendini helak etmene gerek yok. Sana deger vereceklerdir. Fazla güzellik her seyi bozuyor.

Kabil analarının karnından elinde Kalaşnikof'la çıkmış gibi görünen adamların avucuna düştü, Bay Markos, kendi kendine görkemli unvanlar vermiş, tepeden tırnağa silahlı bir vandallar sürüsü.

Kitabın son cümlesi:
Ve uykuya dalıyor; tasasız, içi rahat, her şey dupduru ve ışıl ışıl, üstelik hepsi aynı anda.

16 Ekim 2013

Baba ve Piç - Elif Şafak


Yine heyecanla elime ali içinde kayboldugum bir Elif Şafak kitabı. Ben bu kadının kitaplarını seviyorum. Kitap bir çok konuya, bir çok yaraya el basıyor bence. TÜrkiye de yaşayan bir ailenin, bu ailenin Amerika da yaşayan oğlunun, oğullarının amerikalı karısının eski ermeni eşinden olan ve kendini arayan bir ermeni-amerikalı genç bir kızın hikayesi. Kitap bu insanların birbiri içinde nasıl bilmeden bağlı olduklarını anlatıyor ve tahmin ettiğim ama yok artık bu kadar da olmaz dediği bir son ile bitiyor.
Severek okudum. Bunlarda not aldıklarım:

Zeliha'ya sorarsanız, pesrevden de kötüydü son nota olmak, önsüzden beterdi sonsöz muamelesi görmek. (Sayfa 43)

Temmuz ayının bu ilk cuması, bu uzun lanetli gün boyunca yaşananlar (ve yasanamayanlar) asla unutulmayacakti. (Sayfa 46)

Ninesinin kızgınlıkla söylediği bir hitaptan ibaret değildi piçlik, geçici değil kaliciydi hayatında. (Sayfa 77)

"Türk kadını çarşaftan kurtulali seksen sene oldu" demişti Cevriye teyze uzmanlık alanını konuşturma gayretiyle. "Tarihin akışını tersine mi çevirmeye çalışıyorsun? Çıkar şunu kafandan!" (Sayfa 84)

Bu metafor da elinden alınırsa bir başka fikir vardı zihninde: penguenler!
Meclisin bütün üyelerini smokinli penguenler olarak çizmeye kararlıydı. (Sayfa 96)

Biz milletçe alkole bayılırız, neden kabul etmiyoruz bunu? Senede on bir ay kafayı çeken, sonra paniğe kapılıp pişman olan ve bütün ramazan oruç tuttuktan sonra, mübarek ay biter bitmez içkiye geri dönen bir toplum bu.
İyi ki de öyle valla.
Bu ülkede şeriat olmamasını, dincilerin başka yerlerde oldukları gibi başarılı olamamasini, işte bu içki geleneğini zinde tutan kültüre borçluyuz. Velhasıl Türkiye'de demokrasiye benzer bir şey varsa bunu alkole borçluyuz. (Sayfa 106)

"Ne demek neden bu kadar heyecanlandırıyor?`Misafir o! Okyanusun ta öte tarafından geliyor" dedi Feride teyzse, okyanusun ta öte tarafının ne kadar uzak olduğunu göstermek için elini kaldırıp Nazi selami vererek. (Sayfa 149)

"Sen ve Cumhuriyet bu şehre birlikte geldiniz. Meğer bilmeden ikinize de hasretmisim, ikinizi de beklermisim dört gözle" diyecekti seneler sonra kocası Rıza Selim Kazancı. (Sayfa 156)

Alıp da kullanamayacagin kadar karanlık, tutup da hesap soramayacagin kadar yıllanmış bir bilgi sadece ıstırap veriyordu insana. (Sayfa 210)

En kötüsü bahar bizim meslekte. Baharda pek vefat eden olmaz. Ama yaz dedin mi başka, yaz en yoğun mevsimdir. Hele temmuz-ağustos fecaat. Sıcaklık otuz beş derecegi geçti mi işimiz zor. bilhassa ihtiyarlar hastalar... sinek gibi telef oluyorlar valla... Yazın İstanbullular sürüyle oluverir. (Sayfa 391)

Görsel: goodreads.com

19 Eylül 2013

Okudum Bitti: Der Boss / Patron


Bu kitabı okuma etkinliği için 10 puan: Bir serinin ilk kitabı dışındaki bir kitabını okuyanlara kategorisi için seçtim.
Daha önce ilk kitabın adı Macho Man di ve bir alman beyefendinin gittiği Antalya tatilinde almanyada yaşayan fakat o arada bir otelde animasyonluk yapan Aylin'e aşık olmasından bahsediyordu. Bu ikinci kitapta ise ciftimiz evlilik hazırlıklarında ve düğüne bir kaç hafta kalmış.
İki ayrı kültürün bir araya gelmesi ve tüm on yargıların, kültür farklılıkların tatlı ve çok komik bir dille anlatılması kitabı okunur kılıyor.
Noel tatilinde Daniel'in ailesi evlerinde Aylin'in ailesini ağırlıyor. Aylin'in annesi Daniel'in annesine bir dantel örtü hediye ediyor. Çok ilginç bir hediye alan hanım evinin hangi köşesine bunu yerleştireceğini bilemiyor.
Düğün davetiyeleri basılıyor. Daniel binlerce dükkan arasında mekik dokuyor. Yok tülmüs, yok süs eşyasıymış, yok salon kirasiymis allak bullak oluyor.
Almanların düğünlerinde sadece 150 kişi konuk ediliyor genellikle, Daniel'in ailesinin önüne 500 adet davetiye konulunca şok geçiriyor aile.
1500 kişilik düğünü nasıl atlatacağını düşünen Daniel bu arada bir de Türkiye'den gelen Abdullah amcayı evinde konu etmek zorunda kalıyor. Daniel'in müslüman olduğunu düşünen Abdullah amca karşısında pot kırmamak için soğuk terler atıyor Daniel.
Düğün günü Emine teyzenin kalp krizi geçirmesi ile düğün iptal ediliyor ve Daniel için hayat yerle bir oluyor. Bir ara ayrılmanın eşiğine gelen çift en sonunda gözlerden ırak nisanlandikari şehirde tek başına evleniyor. Düğün bir kaç gün sonra bir sürü konuk ile gerçekleştiriliyor.
Kitabı okurken çok güldüm. Gülmekten ağladım resmen diyebilirim.

11 Eylül 2013

Okuma Şenliğinde Ağustos bitti

5 puan: Yukarıdaki kuralların hepsini boşverip canının istediği herhangi bir kitabı okuyanlara.
Imza Karin / Destek Yayinlari / Dil: Türkce/ Sayfa: 344 

10 puan: Okuduğu kitabın adında bir renk olanlara
Agatha Christie - Black Coffee  / Dil: Ingilizce / Sayfa : 188

15 puan: Kendisi dışında herkesin o kitabı okuduğunu düşünüp sonunda o kitabı kendisi de okuyanlara.
Jane Austen - Umut Parki  / Dil: Almanca / Aufbau Taschenbuch Yayinevi / Sayfa:576

15 puan: Yasaklanmış bir kitap okuyanlara.
 The Great Gatsby, by F. Scott Fitzgerald / Dil: Almanca / Diogenes Yayinevi / Sayfa: 188

Böylece 9. Eylüle kadar okuduğum kitapların sayfa sayısı 1296 ve puanım 45.

Önceki kitapları da üzerine eklememizi söylemiş sevgili Pinuccia. Önceki ay okuduğum kitaplar şöyle:

  • Hiç görmediği bir ülkede olayların geçtiği bir kitap okuyanlara: Charles Bukowski/Factotum - 211 Sayfa - 20 puan
  • Esas mesleği yazarlık olmayan bir kişinin yazdığı bir kitabı okuyanlara: Zülfü Livaneli/Kardesimin Hikayesi - 330 sayfa - 20 puan 
  • Türü kurgu olmayan bir kitap okuyanlara: Chris Bos/Club der verliebten Dichter - Siir kitabi - 204 sayfa - 20 puan  
İki ayın sonunda böylece 2041 sayfa okumuş ve 105 puana ulaşmış oluyorum.


Okudum Bitti: Muhteşem Gatsby


Okuma Şenliği etkinliği ile birlikte yasaklanmış bir kitap olarak kendime Muhteşem Gatsby'yi secmistim. Şunu belirtmeliyim ki bu kitabın bir zamanlar neden yasaklandığını anlamamış bulunuyorum ve kitabı çok sevdim.
Kitab Nick Carrawayin ağzından yazılmış. 1922 yılında West Eag'e tasinmaktatir ve komşusunun satosundan herkes gibi oda etkilenir. Bu şatoda yaşayan Gatsby her haftasonu çılgın partiler düzenlemektedir.
Partiye katılanlar arasında Gatsby'nin parayı nereden bulduğuna dair dedikodular yayilmaktar. Nick bu partilerden birine katılmak için bir davetiye alır ve olaylar bundan sonra gelişmeye başlar.
Nick 5 yıl önce Gatsby ve kuzeni Daisy'nin bir aşk yaşadığını, Gatsby askere gidince Daisynin Tom ile evlendiğini ve Gatsbynin sadece bir gün Daisy de bu partiye gelirde buluşurlar diye her haftasonu bu partileri düzenlediğini öğrenir ve Daisy ile Gatsbyyi bir araya getirir.
Aşk, aldatma, sadakat, çıkmaz yollar, bir cinayet, bir intihar ve acı ile bezenmiş bir kitap.
Kitabı okuduktan sonra 2013 yılında çekilen ve Gatsbyyi Leonardi Di Caprionun oynadığı filimi de seyrettim ve ilk defa bir filimin kitabına uygun bir şekilde çekildiği hissine vardım.
Sevgiler.


25 Ağustos 2013

Kitap Listesi için yardım

Hayırlı pazarlar arkadaşlarım. Şimdi ben her zaman yurtdışında olduğum için türk yazarlarının kitaplarına ulaşamamaktan, daha doğrusu kitapların burada çok pahalı olmalarından şikâyetçiyim. Sevgili annem ile babam haftaya pazar günü Türkiye yolcusu. Yaklaşık bir ay kalacaklar. Dönüşte İstanbul'a uğrayacaklar. Nede olsa annemin doğduğu şehir, ugramasalar olmaz.
Bende ufak çapta bir kitap siparişi vermek istiyorum anneme. İlk ismarlayacagim kitaplar, Kürk Mantolu Madonna ve Kahperengi. Şimdi size sorum, başka hangi kitapları ekleyeyim listeye? Yani sizce Ahu madem sipariş veriyor, hangi kitapları okumalı? Sadece türk yazarları ama. Öptüm.

22 Ağustos 2013

Okudum: Agatha Christie - Aci Kahve


1934 yılının ilkbaharında Hercule Poirot İngiltere'nin en ünlü fizikçisi olan Sir Claud Amory tarafından evine davet edilir. Amory evinden yaşayanlardan birinin onun son buluşunu çalacağından şüphelenmektedir. Bu buluş çok önemli ve gizlidir. Poirot, Yüzbaşı Hastings’i de yanına alarak Surrey’e gider ama geç kalır. Sir Amoy ölmüştür ve formül ise çalınmıştır. Ortada ise birçok şüpheli vardır.
Kaynak: Vikipedi

Bu güne kadar Agatha Christie kitabı okumadığım gibi bu kitabı arkadaşımdan ödünç aldım. Aslında yazarın bir tiyatro gösterisinin kitaplaştırılmış hali 'Acı Kahve' yani ingilizce adı ile 'Black Coffee'.
Nedense ben bu kitabı sevemedim. Tiyatro gösterisi olduğu için on yargılı davrandığımı düşünüyorum.
Birde internette yaptığım araştırmalardan öğrendiğim kadarı ile kitabın içinde geçen karakterler önceden yazılan kitaplardan tanınan karakterlermis. Belki de Agatha'dan bir kitap okumak için bu kitabı ilk olarak seçmek hataydı.

Okuma şenliği için kitabı bu kategoriye eklemistim:
10 puan: Okuduğu kitabın adında bir renk olanlara
 Agatha Christie - Black Coffee

16 Ağustos 2013

Okudum Bitti: Imza Karin


Bu kitabı sevgili Denizin Yıldızı bana doğum günümde ta memleketten posta ile kargolamis, beni çok mutlu etmişti. Kitabı akşamları başucumda bulundurdum ve yatmadan önce okudum. Kitap hayallerinde ki adamlara, yani koca bekleyen, kocası olmuş olan :(, kocasından ayrılmış olan, hayali kocaya mektup yazan ünlü ünsüz bayanların yazıları ile dolu.
Kitabı çok sevdim. Zaten sevgili Denizin de eşine yazdığı mektup bu kitapta yer almakta ve bu bir bay için çok güzel bir hatıra bence, tabi değerini bilirse :)

Ve Cemre Birand'in Mehmet Ali Birand'a yazdığı mektuptan beni en çok etkileyen son satırları.

Sabahları öpmeden kapı dışarı çıkmazdı, akşam da kapıdan içeri girer girmez bir hafta görmemiş gibi sarılırdı.
Çok sevecendi, çok...
Onu özlüyorum.

Ve beklenilen eşe yazılan bir mektuptan en sevdiğim yer:

Bak peşinen söyleyeyim sana, sarı ile laciverti yan yana koymadinsa kanın bu renklerde akmıyor, kalbin carpmiyorsa zaten yanıma hiç uğrama, gördüğün yerde hemen teğet geç git.

Lale Manço'nun Barış Manço'ya yazdığı mektup beklediğim kadar değildi. Nedense üzüldüm ama okunacak bir kitap. Deniz'e tekrar teşekkür ediyorum.

16.08.2013 | Ahu Kader

13 Ağustos 2013

Okudum Bitti: Jane Austen - Mansfield Park/Umut Parki


Mansfield Parkı, Jane Austen'ın altı romanından birisidir; ve Fanny Price'ın pek ilgi gösterilmeyen, içe kapanık bir kızdan, gerçek bir kahramana dönüşmesini ve bu süreç içerisinde kendini Bertram ailesine kabul ettirme mücadelesini anlatır.
Mansfield Parkı; Fanny Price isimli bir kızın başından geçenleri; evlatlık olarak girdiği evde nasıl zamanla yükseldiğini anlatır. Fanny küçüklüğünde kendi ailesinin çok kalabalık olması ve yoksul oldukları için annesinin hepsine yeterince ilgi gösterememesi yüzünden varlıklı teyze ve eniştesi; Bertramlar'ın Mansfield Park adındaki malikanesine gönderilir. Orada işgüzar, cimri, fırsatçı ve sevimsiz diğer teyze Mrs. Norris; içten içe sevecen, ama uzaktan korkutucu enişte Mr. Bertram; ailenin güzel, şımarık ve sosyetik yaşam dışında her şeye karşı ilgisiz kızları Maria ile Julia; içinde kötülük olmayan, ama sefahat düşkünlüğü, havailiği ile ailesini zor durumlara düşüren Tom; ve de Fanny'nin en büyük destekçisi, ona en iyi davranan, en fazla şey öğreten, olgun Edmund ile tanışır. Ailenin kızlarını birbirine düşürdükten sonra Fanny'nin peşine düşüp ona aşık olan Mr. Crawford ve kız kardeşi güzel, zeki, hoşsohbet, ama kalpsiz ve maddiyatçı, buna rağmen uzun bir süre Edmund'un gözlerini kör eden Mary Crawford ise Fanny'nin hayatını zorlaştıracaktır. Fanny'nin çektiği en büyük acı ise; zamanla aşık olduğu Edmund'un, ona hiç layık bulmadığı Mary Crawford'a olan tutkusunu ve onun yüzünden çektiği acıları büyük bir arkadaşlık hissiyle gelip kendisine anlatmasını dinlemek zorunda kalmasıdır. Mr.Crawford'un evlenmiş olan Maria ile birlikte kaçması iki ailenin arasının onarılamayacak kadar açılmasına sebep olur. Bir süre Mary Crawford'dan uzak kalmak zorunda kalan Edmund; tutkusu yüzünden daha önce onun fikirleri ve kişiliği ile ilgili göremediği kusurları görür ve tutkusu söner. Bir süre sonra ise kendisi için en doğru seçim olan Fanny'nin farkına varır ve ona aşık olur. Kitabın sonunda ise Edmund ile Fanny evlenirler.

Kaynak: vikipedi

Okuma Senligi: 15 puan: Kendisi dışında herkesin o kitabı okuduğunu düşünüp sonunda o kitabı kendisi de okuyanlara.
Jane Austen - Umut Parki

13.08.2013 | Ahu Kader 

26 Temmuz 2013

Factotum - Charles Bukowski


Başladığım Tarih: 21.07.2013
Bitirdiğim Tarih: 23.07.2013

Factotum Charles Bukowski'nin okuduğum ilk kitabıydı.
Bu yazarın o kadar cümlelerini okuyor biliyoruz ama nedense bu güne kadar yazdığı bir kitabı okumak aklıma gelmedi.
Alman bir blogger kitabı okuyup blogunda kitabın tıpkı bir blog gibi olduğunu yazınca ilgimi çekti.
Kitap gerçektende kişisel bir blog gibi.
Kitapta Henry Chinaski'nin hayatı anlatılıyor. Henry alkolik, girdiği işte fazla barinamayip kovulan, kovuldugunda aldığı parayı yatıp kalktığı kadınlar ile yeniden alkole veren bir adam.
Kitabın başlarında ailesinin yanına gidiyor ve babası orada kaldığı için ondan para istiyor.
Babasının gözünde hiç bir ise yaramayan ayyasin teki. Babası ile kavga ediyor ve hatta onu dövüyor. Kitabın başka hiç bir yerinde bir daha ailesinin lâfı geçmiyor.
Hayatını ucuz pansiyon odalarında geçiren bu adam kimi zamanda da tanışıp yatıp kalktığı kadınların evinde kalıyor.
Aslında yazar olduğunu idda ediyor. Kısa yazılar yazıp basılması için gazetelere gönderiyor.Kitapta argo bir dilin kullanılması beni şaşırtmış olsada alıştım ve iki gün içinde severek okudum.

Okuma şenliği için bu kitabı bu kategoriye koymuştum:
20 puan: Hiç görmediği bir ülkede olayların geçtiği bir kitap okuyanlara.

 Not: Görsel Vikitap'tan alintidir

21 Temmuz 2013

Zülfü Livaneli - Kardeşimin Hikayesi


Başladığım Tarih: 16.07.2013
Bitirdiğim Tarih: 21.07.2013

Ahmet Arslan adında insanlara dokunamayan, kıyafetlerini havanın sıcaklığına göre dolabına düzenleyen bir adam. Evine yardımcısı Hatice hanımdan ve kardeşi Mehmet'ten başka hiç kimsenin girmediği bir adam.
Evi bit kütüphaneyi andırıyor ve evinin odalarını kitap kategorilerine göre adlandirmis.
Bir cinayet işleniyor ve genç komşusu Arzu Kahraman öldürülüyor.
Arzu'nun da ara sıra Ahmet Arslan'i ziyaret ettiği, saatlerce yanında kalıp sohbet ettikleri biliniyor.
Adamın Kerberos adında bir köpeği var bu köpek Hatice hanımın oğlu Muharrem hariç, herkese havlıyor.
Adamın evini koruyan Kerberos'u deliye çeviren beyaz bir kedi ve bu kedinin öldürülen Arzu'nun kedisi olması ilginçliği.
Kitap Ben ve Mehmet olarak iki bölüme ayrılıyor.
Mehmet Ahmet Arslan'in ikiz kardeşi.
İkinci bölümde Mehmet ile birlikte asıl kardeşin hikayesi başlıyor.
Rusya'da yaşadıkları inşaat şantiyesinde yaşanan olaylar ve Mehmet'in Olga'ya aşık olması, kitabı okunur kılıyor.
Mehmetin hikayesi anlatılırken olayları Mehmetin ağzından okuyorsunuz, sanki Ahmet anlatmıyor.
Neden böyle olduğu kitabın sonunda anlaşılıyor.

Spoiler vememek için olayların nasıl geliştiğini anlatmayacağım ama kitap hiç bir okurun beklemediği bir sonla bitiyor ve ayrıca Arzu'nun katilinin kim olduğu asla aklınıza gelmiyor. 10 üzerinden 10 veriyorum bu kitaba. Çok sevdim.

Okuma Şenliği için yeniden oluşturduğum listem

5 puan: Yukarıdaki kuralların hepsini boşverip canının istediği herhangi bir kitabı okuyanlara.
Denizin Yildizi'nin bana hediye ettigi "Imza: Karin" kitabini okuyacagim

5 puan: Genel kural en az 200 sayfalık kitap okumak olsa da 150 sayfadan kısa bir kitap okuyanlara.
Feridun Zaimoglu - Kafa Örtüsü 157 Sayfa

10 puan: Okuduğu kitabın adında bir renk olanlara.
 Agatha Christie - Black Coffee

10 puan: Bir serinin ilk kitabı dışındaki bir kitabını okuyanlara.
Evde bir serinin ikinci kitabı var fakat baslarmiyim bilmiyorum. Bir serinin ilk kitabını okumak takıntı olabilir bende :) 

15 puan: Kendisi dışında herkesin o kitabı okuduğunu düşünüp sonunda o kitabı kendisi de okuyanlara.
Jane Austen - Umut Parki

15 puan: Yasaklanmış bir kitap okuyanlara. (Dünya genelinde yasaklanmış kitaplara buradan veya buradan bakabilirsiniz)
The Great Gatsby, by F. Scott Fitzgerald

20 puan: Esas mesleği yazarlık olmayan bir kişinin yazdığı bir kitabı okuyanlara.
Zülfü Livaneli - Kardesimin Hikayesi

20 puan: Türü kurgu olmayan bir kitap okuyanlara.
Chris Bros- Club der verliebten Dichter
Kurgu değil bir Roman ve Şiir kitabı.

20 puan: Hiç görmediği bir ülkede olayların geçtiği bir kitap okuyanlara.
Charles Bukowski - Factotum (New Orleans'da geciyor kitap, hic gitmedim)

25 puan: 400 sayfadan uzun bir kitap okuyanlara.
Elif Safak - Baba ve Pic 405 Sayfa

25 puan: Romanın yazarı veya karakterlerinden birinin adı veya soyadı kendisininkiyle aynı olan bir kitap okuyanlara.
Bu kitabi daha arastirmam lazim. Kader veya Ahu ile bir kisi bulabilirim sanirim.

30 puan: Kendi doğum yılında doğan veya ölen bir yazar tarafından yazılmış bir kitap okuyanlara. (Bu web sitesi size bu konuda yardımcı olabilir).
Daha arastirmam gerekiyor 

Not: Bu yazı okuduğum kitaplara göre güncellenecektir.

20 Temmuz 2013

Şenlik var

Çok ilginç bir etkinliğe denk geldim ve an itibarı ile katılmış bulunuyorum. Sevgili Pinuccia Okuma Şenliği adı altında harika bir kitap okuma etkinliği başlatmış. Bu okuma etkinliğine kitap kardeşleri de katılabilir bence. Okuduğumuz kitaplar ile puan topluyoruz. Zaten severek kitap okuyoruz ve kitap okuyan insanlar ile tanışmış olacağız böylelikle.


Kurallar:

  • Etkinlik bugün(yani 9 Temmuz)  başlıyor ve 9 Ekim 2013'e kadar devam edecek. (9 Temmuz'dan önce başladığınız veya 9 Ekim'den sonra bitirebildiğiniz kitaplar kapsam dışı).
  • Etkinliğe 9 Temmuz - 9 Ekim arası canınızın istediği herhangi bir vakit katılabilirsiniz.
  • Okuduğunuz her kitap en az 200 sayfa olmak zorunda.
  • Okuduğunuz her bir kitabı aşağıdaki kategorilerden sadece birine saydırabiliyorsunuz. Etkinlik devam ederken kategoriler arası okuduğunuz kitapların yerlerini değiştirebilirsiniz.
  • Yapılabilecek en yüksek skor her bir kategori için birer tane olmak üzere toplam 12 kitap okuyarak 200 puan almak. (Katılım durumuna göre en yüksek puanı yapan(lar)a bir sürprizim olacak sanki. Sürpriz var diye atıp tutanları yakalarsam sürpriz dışı bırakırım, ona göre!)
  • Katılmak için blogunuzun olması veya okunan kitapların yorumlanması zorunlu değil. Katılmak isteyenler herhangi bir sosyal medya aracı üzerinden veya doğrudan bana e-posta atarak katılım durumlarını ve mümkünse hangi kitapları okumayı planladıklarını duyurabilirler. 
  • Her ayın en 9'unda bir yayın yaparak sıralamaları buradan duyuracağım. O yayınımın altına yorum bırakarak hangi kitapları okuyarak kaç puana ulaştığınızı bildirebilirsiniz.
Kategoriler:
  • 5 puan: Yukarıdaki kuralların hepsini boşverip canının istediği herhangi bir kitabı okuyanlara.
  • 5 puan: Genel kural en az 200 sayfalık kitap okumak olsa da 150 sayfadan kısa bir kitap okuyanlara.
  • 10 puan: Okuduğu kitabın adında bir renk olanlara.
  • 10 puan: Bir serinin ilk kitabı dışındaki bir kitabını okuyanlara.
  • 15 puan: Kendisi dışında herkesin o kitabı okuduğunu düşünüp sonunda o kitabı kendisi de okuyanlara.
  • 15 puan: Yasaklanmış bir kitap okuyanlara. (Dünya genelinde yasaklanmış kitaplara buradan veya buradan bakabilirsiniz)
  • 20 puan: Esas mesleği yazarlık olmayan bir kişinin yazdığı bir kitabı okuyanlara.
  • 20 puan: Türü kurgu olmayan bir kitap okuyanlara.
  • 20 puan: Hiç görmediği bir ülkede olayların geçtiği bir kitap okuyanlara.
  • 25 puan: 400 sayfadan uzun bir kitap okuyanlara.
  • 25 puan: Romanın yazarı veya karakterlerinden birinin adı veya soyadı kendisininkiyle aynı olan bir kitap okuyanlara.
  • 30 puan: Kendi doğum yılında doğan veya ölen bir yazar tarafından yazılmış bir kitap okuyanlara. (Bu web sitesi size bu konuda yardımcı olabilir).