Evvel Bahar kitabinda yatili okulda ayni yatakhaneyi paylasan Öykü ve Firuze'nin hayatini okuyoruz
Kardes kadar yakin olan iki kadinin bir sekilde yollari ayriliyor ve yirmi yil sonra bir dag evinde birbirlerine birbirlerinden uzak kaldiklari yirmi yilda neler yasadiklarini, acilarini, sevinclerini, asklarini, hastaliklarini anlatiyorlar.
Ikisinin de hayatlarinda anne sevgisi eksikligi var. Birisi babasini hatirlamayacak kadar kücük bir yasta kaybederken digerinin ise babasi var da yok gibi.
Yirmi yil sonra dag evinde Firuze'nin cok degistigini düsünen Öykü Firuze aniden ortadan kaybolunca telasli anlar yasayacaktir. Firuze'nin Istanbul'a döndügünü düsünen Öykü dostu Ozan ile birlikte Firuze'nin arkasindan gitmeye kalkisacak, cig düsmesi ile birlikte sabaha kadar arabada mahsur kalacaktir.
Son yüz sayfayi büyük bir heyecan ile okudum.
Bu iki kadinin hikayesi beni gercekten etkiledi.
Görüştüğümüz zaman görüşürüz.