29 Eylül 2015

Son Zamanda Okuduklarim #2

İkinci dünya savaşının son günlerinde dört Alman çocuğun bir yemek deposu bulmasını anlatıyor. Fakat sırları 15 yasında olan Abiram tarafından paylasilmaktadir. Nazilerden kaçan bu yahudi çocuğu saklayacaklar mı yoksa ele mi verecekler? #kisakitaplarfestivali
Bu kitabin türkcesi yok herhalde.

Sonunda herkesin okudugu ama benim okumadigim kitabi okudum. Simyaci. Almanca okudum yine. Gercekten cok güzel bir kitap. Okumayanlar okusun.



A photo posted by Ahu (@ahukader) on

Hülya Özkan Türkiye'den kücük yasta Almanya'ya gelmis. Burada okumus büyümüs ve Almanya'nin yerel bir kanalinda moderatörlük yapiyor. Bu kitapta Hülya hanim cocuklugunu, ailesini ve Almanya da yasayan Türklere özgü hal ve tavirlari anlatiyor. Cok zevk aldim okurken.

Son Zamanlarda Okuduklarim

Son zamanlarda okuduklarimi suraya bir ekleyeyim de sabit dursun.

Trendeki Kiz:
Rachel her gün aynı trene binip aynı çifti izliyordu. Çiftin başına gelenleri bütün ülke duyduktan sonra, hayatlarına dâhil olmaya karar verdi. "Büyüleyici, sürükleyici, üst seviye bir gerilim. Mutlaka okuyun!" -S.J. Watson-"Hem karakter yaratımı hem olay örgüsü muhteşem, harika bir kitap! Yeni neslin Alfred Hitchcock'u." -Terry Hayes-"Zeki, gerilim dolu ve baştan aşağıya sürükleyici bir roman." -Lisa Gardner-"Aklınızı başınızdan alacak, zekice yazılmış bu psikolojik-gerilim romanı hem muhteşem hem de tren enkazı kadar korkunç!" -Publishers Weekly-"Nefesleri kesen bir ilk roman. En dikkatli okurlar bile, Hawkins olayları teker teker açığa çıkarıp, aşkın ve takıntının şiddetle olan kaçınılmaz bağını ortaya koyarken şaşırmaktan kendilerini alamayacaklar." -Kirkus-"Trendeki Kız, her şeyi anladığınızı düşündüğünüz an sizi farklı bir sürprizle karşılıyor." -Entertainment Weekly-
***
Kitap Agaci Eylül ayi kitabiydi bu kitap. Almanca okudum. Zaten dükkanlarda görüyordum ve merak etmistim. Fakat sunu söylemeliyim ki kitabi pek begenmedim. Bence pek heyecan verici degildi. 

Sana Baglandim:
Amerika'yı sarsan kitap Türkçe'de!Crossfire macerası hız kesmeden devam ediyor!Sen benimsin! Gideon havlumu çekip açtı. Havlu yere düşüp de ben karşısında çırılçıplak kalınca sert bir soluk aldı. "Ah, Eva." Sesi öyle duygu doluydu ki gözlerim yanıyordu. Tişörtünü başının üstünden çekip çıkardı ve bir kenara fırlattı. Sonra bana doğru uzandı, çıplak tenlerimizin birbirine dokunacağı anı uzatarak dikkatle girdi kollarımın arasına.Crossfire aşk macerası hiç hız kesmeden devam ediyor! Tutkuyla birbirlerine kenetlenen Eva ve Gideon'ın artık kimsenin bilmediği tehlikeli bir sırları var! Eva'nın hayatını mahveden üvey kardeşi Nathan öldürüldü. Peki, onu öldüren kişi kim? Eva, şüpheleri ve aşkı arasında doğru yolu bulabilecek mi?Sana Soyundum ve Sende Kendimi Buldum'la iyice harlanan tutku ateşi serinin bu üçüncü kitabıyla doruğa ulaşıyor. Sana Bağlandım inanılmaz bir dönüm noktasıyla okurları soluksuz bırakıyor.
Bu kitap Erotik romanlar listesinde yer almaktadır.
***
Bu kitaplari da almanca okuyorum. Serinin ikinci kitabini türkce okudum ve sunu söylemeliyim ki cinselligi anlatan satirlar almanca da daha güzel. Türkce de kulaga cok itici geliyor. Kitaplarda erotikten cok hikaye acayip heyecanli gidiyor. Eve ve Gideon'in cocukluklarindan gelen sorunlarini birbirlerine sarilarak asmaya calismalari yer yer hüzünlendiriyor.
 
Sudaki Iz :
Ahmet Altan'ın ikinci romanı olan Sudaki İz, ilk kez 1985 yılının ortalarında Can Yayınları arasında çıkmıştır. Büyük bir ilgiyle karşılanan roman, yedi ay gibi kısa bir süre içinde üçüncü basımına ulaşmıştı. Bu son basımın üzerinden iki ay geçtikten sonra kitap toplatıldı. Yargılama iki yıl sürdü. Sonunda İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi kitaptaki iki buçuk sayfalık bir bölümü 'müstehcen' bularak, kitabın 'zoralım ve imha' sına karar verdi. Kesinleşmiş mahkeme kararlarını yayımlamak, yasalarımıza göre yeni bir suç oluşturmuyor. Daha sonra, işte bu güvenceyle Sudaki İz'in dördüncü basımının başında, adı geçen mahkeme kararını da ekledik. İki buçuk sayfası yüzünden kitabın bütününün sonsuza dek yok sayılmasına gönlümüz razı olmadığından ve özgür bir düşünce ve yaratım ortamının geleceğine de inanarak, Sudaki İz'in suçlu sayılan satırlarının üzerini siyah utanç bantlarıyla kapattık, yani suç öğesini ortadan kaldırdık ve kitabın yeni basımlarını böyle hazırladık. Mahlkemenin sakıncalı bulduğu cümleleri içeren kararını da kitabın başına ekledik. Bitkisel hayata sokulmuş bir kitaba, biraz oyuncaklı da olsa, yeniden can vermenin sevinci içindeyiz
***
Yaz okuma senligi sayesinde yasaklanmis bir kitap kategorisinde Ahmet Altan'dan Sudaki Iz kitabini okudum. Bence güzel bir kitapti ve müstehcen diye tabir edilen yerler o kadar da kötü degildi. 

 
 

26 Eylül 2015

Güz Okuma Senligi 2015

1. Kategori (10 puan): Şenliğimizin destekçisi İthaki Yayınları'ndan çıkan bir kitap.
Bird Box - Schließe deine Augen (Kafes) / Josh Malerman / Penhaligon Verlag / 320 sayfa - okundu

2. Kategori (10 puan): İsminde güz mevsimini çağrıştıran bir kelime geçen veya olayların güz mevsiminde geçtiği bir kitap.



3. Kategori (10 puan): 700 sayfadan uzun bir kitap (Birkaç cilde bölünmüş kitaplarda ciltlerin toplam sayfa sayısına bakabilirsiniz).


4. Kategori (10 puan): Olayların geçtiği yerin (köy, kasaba, şehir, ülke, kıta) adının kitabın adına yansıdığı bir kitap.

5. Kategori (10 puan): Esas mesleği öğretmenlik olan bir yazardan bir kitap.
Hababam Sinifi / Rifat Ilgaz / Cinar Yayinlari / 463 sayfa-okundu

6. Kategori (10 puan): Yasaklanmış bir kitap.
Lolita / Nabokov / Rowohlt / 336 sayfa - okundu  

7. Kategori (10 puan): Herkesin okuyup da sadece sizin okumadığınızı düşündüğünüz bir kitap..
Der Alchimist(Simyaci) / Paulo Coelho / Diogenes Verlag / 176 sayfa-okundu
 
8. Kategori (10 puan): Başkasının sizin için seçtiği bir kitap. (Bu kategoride tavsiyelerine güvendiğiniz ve tanıdığınız birine gidip ne okuyacağınızı sorabilirsiniz veya bir yakınınızdan kütüphanenizden okumanız için rastgele kitap seçmesini isteyebilirsiniz. Kendi kendine karar vermek yok).
Ömür Diyorlar Buna / Ayfer Tunc / Can Yayinlari / 200 sayfa-okundu

9. Kategori (10 puan): Bir seriye ait bir kitap (Serilerin ilk kitapları kapsam dışı).
Silber - Das zweite Buch der Träume / Kerstin Gier / Fischer Verlag / 416 sayfa-okundu

10. Kategori (10 puan): Sadece tek bir kitabını okuduğunuz bir yazardan/şairden bir kitap.
Bana Sirtini Dönme / Sinan Akyüz / Alfa Yayinlari / 265 sayfa-okundu

11. Kategori (10 puan): Bir kişisel gelişim kitabı.
Okumayacagim

12. Kategori (10 puan): Doğduğunuz yıl hayatını kaybetmiş bir yazardan/şairden bir kitap.

13. Kategori (10 puan): Beyaz perdeye aktarılmış bir kitap. 
Anna Karenina / Lew Tolstoi / Kindle versiyonu / 1233 sayfa - okundu


14. Kategori (10 puan): Halen yaşayan, Nobel Edebiyat Ödülü kazanmış bir yazardan bir kitap.
Benim Adim Kirmizi / Orhan Pamuk / 472 sayfa - okundu 

15. Kategori (10 puan): Biyografi/otobiyografi/anı türünde bir kitap.
Erstickt an euren Lügen / Inci Y. / Weltbild / 296 sayfa (Okundu)

16. Kategori (10 puan): Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk hakkında bir kitap.

17. Kategori (10 puan): Ödül almış bir öykü kitabı (Lütfen kitabınızı belirtirken hangi yıl hangi ödülü aldığını belirtin.)
Foto Sabah Resimleri / Ayse Kulin / Remzi Kitapevi / 159 sayfa -okundu
1995 Haldun Taner ve 1996 Sait Faik Öykü Ödülü  

18. Kategori (Her kitap 10 puan, 2 kitabı da okuyana ekstradan 30 puan, toplam 50 puan)İsminde zıt anlamlı kelimelerin olduğu iki kitap. (Örnek: Büyük Umutlar - Küçük Kadınlar; Denizin Altındaki Ada - Buzdolabının Üstündeki Kız; Kötü Saatte - İyi Kalpli Erendira)
Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları / Ransom Riggs / İthaki Yayınları / 400 sayfa-okundu
Bay Düdük / Aziz Nesin / Adam Yayinlari / 104 sayfa  -okundu

19. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 30 puan, toplam 60 puan): Eserlerini aynı dilde yazan üç farklı yazardan birer kitap.
Die Taube (Güvercin) / Patrick Süskind / Diogenes Verlag / 100 sayfa-okundu
Die Blendung (Körlesme) / Elias Canetti / Fischer Verlag / 848 sayfa- okundu
Schachnovelle (Satranc) / Stefan Zweig / Kindle Edisyonu / 128 sayfa-okundu

20. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 20 puan, toplamda 60 puan): Şimdiye kadar hiç kitabını okumadığınız dört yazardan birer kitap. Yazarların ikisi Türk, ikisi yabancı, ikisi kadın, ikisi erkek olmalı.
Yeni yazarları keşfetmek lazım. Kim bilir şimdiye kadar hiçbir kitabını okumadığımız ama çok seveceğimiz ne çok yazar var. Bir Türk kadın, bir Türk erkek, bir yabancı kadın, bir yabancı erkekten olmak üzere toplam 4 kitap okumanız gerekiyor.
Yabanci Kadin: Mrs. Dalloway - Virginia Woolf, Fischer Verlag, 238 sayfa
Yabanci Erkek: Babalar ve Ogullari / Ivan Turgenyev / Iletisim Yayinlari / 335 sayfa 
Türk Kadin: Pargali ve Hatice / Demet Altinyeleklioglu / Artemis Yayinlari / 842 sayfa
Türk Erkek: Istanbul Hatirasi / Ahmet Ümit / Everest Cep Yayinlari / 685 sayfa  
Hepsi okundu 


21. Kategori (Her bir kitap 5 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 40 puan, toplamda 80 puan): 150 sayfadan kısa sekiz kitap.

  1. Mevlana'dan Inciler / Sinan Yagmur / Destek Edebiyat / 92 sayfa
  2. Divan / Turgut Uyar / Bilgi Yayinevi / 88 sayfa
  3. Chronik eines angekündigten Todes (Kirmizi Pazartesi) / Marquez / dtv / 119 sayfa
  4. Yalniz Kizlarin 41 Kurali / Canan Saka / nemesis / 147 sayfa
  5. Bes Sevim Apartmani / Mine Sögüt / Yapi Kredi Yayinlari / 127 sayfa
  6. Deli Cocugun Güncesi / Özgür Bacaksiz /  Destek Yayinlari / 128 sayfa
  7. Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku / Ilhami Algör / Iletisim Yayincilik / 65 sayfa 
  8. Wer ja sagt, muss auch Onkel Horst einladen / Theresa Selig / DT / 128 sayfa  
Hepsi okundu 



22. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 40 puan, toplamda 80 puan): Kendinizin belirleyeceği bir temaya uyan dört kitap.
Bir zamanlar Tumblr'da gördügüm kitap listesinden 4 kitap
Liste burada 

Erken Kaybedenler / Emrah Serbes / Iletisim Yayinlari / 143 sayfa -okundu
Die Verwandlung (Dönüsüm) / Franz Kafka / Fabula Verlag / 68 sayfa -okundu
Aforizmalar / Franz Kafka / Altikirkbes Basin Yayin / 64 sayfa -okundu
Aylak Adam / Yusuf Atilgan / YKY / 155 sayfa -okundu
 


23 Eylül 2015

Yaz Okuma Senligi Puan Durumu #2

1. Kategori (10 puan): Kısaltılmış hali (versiyonu) çocuk kitabı olarak da yayınlanmış bir kitap (Çocuk versiyonu değil tabii okuyacağınız).
Seker Portakali - Vasconcelos, Can Yayinlari, 208 sayfa   ✓   

3. Kategori (10 puan): 600 sayfadan uzun bir kitap.
Fi - Azra Kohen, Destek Yayinlari, 600 sayfa   ✓   

6. Kategori (10 puan): Yasaklanmış bir kitap.
Sudaki Iz - Ahmet Altan, Can Yayinlari, 247 sayfa ✓  
Basıldığı yıl olan 1985'de müstehcen içeriği nedeniyle toplatıldı.
 

11. Kategori (10 puan): Bir öykü kitabı.
Aziz Nesin - Memleketin Birinde, Nesin Yayinevi, 144 sayfa  ✓   

16. Kategori (10 puan): Polisiye/gerilim/korku türünde bir kitap.
The Girle on the Train (Trendeki Kiz), ebook, 274 sayfa    ✓  


19.Kategori
 3. Sylvia Day - Erfüllung, Heyne Verlag, 480 sayfa   ✓ 


21. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 50 puan, toplamda 80 puan): İsminde aynı kelimenin geçtiği üç kitap. ("Bir" sözcüğü kapsam dışı).
Örnek: Susuz Deniz / Arthur C. Clarke, Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek / Cengiz Aytmatov, Deniz İşçileri / Victor Hugo.

Bu kategoride 'Gece' kelimesini sectim
Leyla Erbil - Gecede, Is Bankasi Kültür Yayinlari, 96 sayfa    ✓ 
Dostoyevski - Beyaz Geceler, Can Yayinlari, 96 sayfa    ✓ 
Agatha Christie - Gece Yarisi Cinayeti, Altin Kitaplar Yayinevi, 210 sayfa  ✓  

Hesaplama:
9 kitap = 90 Puan
21. ve 19. kategori tamamlandigi icin arti 80 puan 
 2.355 sayfa okundugu icin arti 23 puan 

Toplam 193 puan

Bir önceki ayda Toplam: 
240 + 64 + 20 + 20 +40 = 384 puan  almistim


Son Puan durumu: 577 puan

Not. Sinav öncesi sabahin besinde bunu yazdigim icin kendimi tebrik ediyorum.

20 Eylül 2015

Ayfon Sirketi

Geçtiğimiz hafta cumartesi ayfon şirketinde son iş günümdü. En sevdiğim iki arkadaşım ile calisacagim icin sorun yoktu ve işler gayet yolunda ilerliyordu. Taki dükkan soyulana kadar.
Dükkan öğle saatlerinde çok dolu oluyordu cumartesi günüde öyle oldu. Birden bir sürü müşteri girdi dükkana ve malum iki şahıs. Hatta iş arkadaşımla göz göze geldik ne oluyoruz diye.
Ben vitrinin önünde duruyordum ve o iki insana da selam verdim. Yabancilardi ve fazla almanca konuşmadıkları belliydi. Sonra dükkanin diğer üçünde bulunan bir ailenin bana soru sormak istemesi ile gelişti her şey. Malum iki şahıs vitrine ulaşmak istiyorlardı ve benim vitrinin önünden gidip dükkanin diğer ucuna yönelmem ile yollari açılmıştı.
Bir an sadece iş arkadasimin 'Ahu kapıyı kilitle' diye bağırdığını duydum. Hemen koşmaya baslayacaktim ki adamların arkadaşımı itekleyerek kapidan çıkmaya çalıştıklarını görünce bir an afalladım.
Baktım ki iş arkadaşım herşeyi kontrol altında tutuyor, kapıyı kilitleyebildiğimiz düğmeye yöneldim. Tüm bunlari sonradan detayli bir şekilde dükkanın güvenlik kameralarından çekilen görüntülere baktiktan sonra yazabiliyorum.
Adamlar iş arkadaşımı itelemeye çalıştılar. Arkadaşım yolu boşaltmayınca ellerine aldıkları iPod'ları geri verdiler. Onlar çıktıktan sonra kapıyı kilitlemiş bulunuyordum ve dükkan icinde bir çok müşteri ile bir an için kala kaldık. Sonra ben vitrine doğru yöneldim ve vitrinin üzerinde bir anahtarin olduğunu gördüm.
Elimi cebime attım. Acaba dedim benim vitrin anahtarimi mi cebimden aldılar. 'Benim anahtarım bende, sizinkiler sizde mi?', diye sordum iş arkadaşlarıma. İş arkadaşlarımın da kendilerine ait olan vitrin anahtarları onlarda idi. Demek ki hırsızlar anahtarın aynisini yaptırmıştı.

İş arkadaşıma geri verdikleri iPod'lar ile dükkani soyulmaktan kurtardığımızı sanarken gözümü tekrar vitrine yöneltmem ile, 'bu sabah daha çok sey vardı bu vitrinde sanki' dedim.
Sonra stok sayimi yaptığımızda anladik ki, iki tane geri verdikleri Touch'lar hariç iki Touch daha çalmışlardı ve hatta gösteri amacli olan sahte bir iPhone da almışlardı.
Polis geldi, kayitlar seyredildi. Parmak izlerimiz bir işe yaramayacagindan alınmadı. Vitrinde kalan anahtar polise teslim edildi. Kimlik bilgilerimiz polise verildi. Bol aksiyonlu son bir gün yaşadım.

Sonradan düşündükçe diyorum ki "İyi ki kapıyı kilitlemekte geç kaldım, iyi ki adamlar daha önce çıktı gittiler." Ben kapıyı kilitleseydim belki o panikle iş arkadaşıma bir şey yapçaklardı, yada dükkanda o arada bulunan 3 çocuğa bir sey yapacaklardı. Her şeyin bir sebebi var. Ucuz atlattık.

11 Eylül 2015

Akşam 20:27

Çalıştığım günler genellikle akşam eve döndüğümde bindiğim tren tam saat 20:27'de istasyona varıyor ve buralarda tam o sıralarda günes batmaya başlıyor.
Güzel bir kırmızı çizgi süslüyor gökyüzünü.


Merdivenlerden karşıya gecmek için çıkarken üst gecitte duraklıyorum bir süre. Günümüzün en güzel kolaylığı fotoğraf çekebilen cep telefonlarımız. Cebimden telefonumu çıkarıyorum ve fotoğraf cekmeye başlıyorum.


Şöyle mi dursak, böyle mi dursakta fotoğraf ceksek derken karşı tarafta bizi almaya gelen babamızı unutuyoruz bir an.
Duacıyım Allah'a. Bugünü de bitirdik. Bir gün daha eksildi ömrümüzden ve günesin batısını, doğuşunu seyredebildik.

Ludwigshafen 06.09.15


Geçtiğimiz pazar gunu kitap ağacı arkadaşım Huriye'yi ziyaret ettim kardeşim ile.
Ludwigshafen şehri benim yaşadigim yere 62 km uzaklıkta. Bugüne kadar hiç gitmemiştim. Ögrenci biletimizde neredeyse Ludwigshafen'e kadar geçerli olduğu icin kardeşim ile bir buçuk saat tren yolculugu yaptıktan sonra Ludwigshafen'e vardık. 
Ilk fark ettiğimiz tren istasyonun çirkinliği. 
Şehir olarakta pek guzel bir sehir oldugunu söyleyemem. Tam bir gri binalar kenti. Işci memleketi. 
Ren nehri kenarında suni plajda kahve ictik. Biraz dolandık çarşıda ve evimize döndük. 
Ayrıca bir aşktır Fenerbahce diyorum. 

4 Eylül 2015

Fi - Azra Kohen

Fi, deneyimin içinde kaybolmak yerine korkmadan deneyime sahip olmanın yolculuğudur. İçinde bolca bulunan manipülasyon, seks, aldatma ve aldanma hikâyeleri belki herkesin dikkatini çekebilir ama gerçeklerden yola çıkılarak ulaşılmak istenen yerde sadece farkındalık vardır.

Fi güzelliğin lanetlendiği, zekânın yağmalandığı, iyinin kurban edildiği ve kasaba kurnazlığıyla yönetilen bu gezegende, içine doğduğumuz bu kutsal hayatı kutlamak için yazılmıştır. Kendi potansiyelini keşfetme cesareti gösterebilmiş gerçek kişilere, çatlama cesareti gösterebilmiş tohumlara adanmıştır.

Bir kişiye duyulan aşktan daha acımasız bir şey var mıdır?
(Tanıtım Bülteninden)

***

Her ne kadar popüler kitaplara karşı bir tavır takınsamda okuma şenliği kapsamında Azra Kohen'den Fi kitabını okumuş bulunuyorum. Kişisel gelişim kitapları en sevmediğim kategoridir benim bu yüzden de olsa gerek bu kitabı okuyup okumamakta muallakta kalmıştım.
Şunu belirtmeliyim ki kitabi beğendim. Yer yer fazla uzatıldığını düşünsemde 600 sayfalık bu kitabı fırsat bulduğum her anda okudum.
Kişisel gelişimin yanında içinde hırs, aşk, sevgi, cinsellik, öfke barındıran bu kitap bana daha çok 'kimin eli kimin cebinde' belli değil diye düşündürdü.
Okuyun, kendiniz karar verin.
***
Bu arada sene başında goodreads hesabımda bu sene okumam istediğim kitap adeti 70 olarak kayıt etmiştim. An itibari ile 106% ile bitmis challenge. Wuhu.

Marka MiM

Sevgili Mustafa bana bir mim paslamis. Bana da katılmak düşer. Marka takıntılarımızı irdeleyeceğiz bu mimde.

Teknolojik Alanada Marka Seçimi:

Telefon olarak yıllardır iphone kullanıyorum ve çok memnunum. Bir ara Samsung kullandım fakat rahat edemedim.
Bilgisayar anlamında Acer markasından uzak durun derim. Bu güne kadar sadece sorun yaşadım ve etrafımda sorun yaşayanları gördüm. Lenovo'ya transfer oldum ve çok memnunum.
Bilgisayar sistemi olarak ise yıllardır Linux sistemini kullanıyorum. Bilgisayar mühendisi olarak Linux sisteminde daha kolay program yazılımı yapabildiğim için tercihimdir. Ayrıca Linux sisteminde virüs kapmanız neredeyse olanaksız.
Mayıs ayında bir tablet edindim. Tabletimi ise Samsung markasından aldım. Apple şirketini her ne kadar desteklesem de Samsung tabletlerinde hafıza kartı ekleme olanağı daha cazip geldi. Pişman değilim. Tıkır tıkır çalışıyor vallahi.

Giyim:
Giyim konusunda marka takıntım yok çok şükür. Kendime uygun olanı, beğendiğim ve fiyatı makul olan giyimleri tercih ediyorum.

Aksesuar:
Aksesuar konusunda en fazla kullandığım kol saatim, yüzüklerim ve kolyelerim var.
Tamı tamına iki kol saatim var. Onları da yıllar önce arkadaşlarım doğum günlerimde hediye etmişti.
Yüzükleri cok severim. Uygun bulduğum yüzükleri alırım. Fazla büyük aksesuarları sevmem. Yüzüklerim genellikle birbirine benzer.
Kolyelerimde sadedir. Aşırı derecede alerjik bir bünyeye sahip olduğum için sadece gümüş ve altın kullanabiliyorum.

Mustafa'ya bana bu mimde yer verdiği için teşekkür ediyorum ve bu mimi Ali Çalışkan, İnsanyavrusu, MyReal ve Deeptone'a paslıyorum.