Almanya yillardir yasamadigi en sicak ve en uzun yazini yasiyor. An itibariyle 40 dereceyi görmüs bulunuyoruz. Haftaya biraz soguyacakmis, yani otuz dereceye inecekmis.
Sabahtan aksama kadar ofiste oldugum icin klima ve camlar sagolsun öglene kadar sicaktan bir sey fark etmiyorum. Öglen sicagi kulenin yedinci katina ulastiginda ofiste klimasiz durulmuyor.
Dün öglen molasina bile cikmak istemedim ama is arkadaslarimla türk lokantasina gittik. Bir gün önce oraya gitmisler. Dün menü de kuzu eti ve pilav oldugunu ögrenince yine gelecegiz demisler.
Ben de onlara takilip yemege gittim. Onlar kuzu etini pilavini yedi, bende ekmek arasi döner yedim.
Bu sicakta yemek bile yenmiyor. Agirlik basiyor insana.
Bu sicak havalar lipödem hastaligima hic iyi gelmiyor tabi ki. Bacaklarim daha da sis, daha da agir bugünlerde. Bugün masajdan sonra Fas'li kiz arkadasima gidecegim. Yarin kinasi cumartesi de dügünü var.
Bugün bir bayan gelecek ve tüm hanimlarin ellerine kinalar yakacak, desenli. Seviniyorum. Kinayi cok severim.
Gün sayiyorum. On bir agustosta Türkiye'den blog sayesinde tanistigim canim arkadasim Selma gelecek. Bes gün bende kalacak. Ben de onun sayesinde bir hafta izin aldim. Gecen sene Ekimden beri izin kullanmadigim icin bana da cok iyi gelecek. Planlar yapiyorum simdi. Hangi gün hangi sehri gezdirecegim Selma'ya diye.
Sebastian'in aldigi evle ugrasiyoruz her hafta sonu. Gectigimiz iki haftasonu boyunca birinci katin yerlerini zimparaladik. Cilaladik. Yagladik. Ne zor seymis. Ama odalarin yerleri piril piril oldu. Yorgunlugumuza degdi. Daha mobilya bakmadik hic. Sadece online sitelerden biraz bilgi edindik. Elbise dolabi, yatak sectik. Ne zaman gidip ismarlayacagiz haberim yok. Her haftasonu bir seyler cikiyor.
Kisa kisa yazmayi özlemisim. Not tutar gibi yazi yazmak en sevdigim sey. Siz de yorumunuzu eksik etmeyin. Hadi öptüm hepinizi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder