30 Temmuz 2014

Yabanci - Albert Camus


Yabancı
Albert Camus'nün (1913-1960) en tanınmış, en çok yabancı dile çevrilmiş, en çok incelenmiş ve hala en çok satan kitaplar arasında yer alan Yabancı, aynı zamanda yazarın en gizemli yapıtı. Ölümün egemen olduğu bir varlıkın en anlamsız olgularını saçma bir düzensizlik içinde yaşayan bu romanın başkişisi Meursault, bir simge kahraman değildir, adı olmayan bir Yabancıdır; bu eksik kimlik, gerçeklikten algıladığı şeyi yapılandıramayan, yeniden örgütleyemeyen, ama gerçekliğin yankılarını yakalamaya çalışan bir boş bilincin imgesidir. Onun kayıtsızlığı ve edilgenliği, işte bu boş bilincin ürünüdür. Yabancı, büyüleyici gücünü, içinde barındırdığı trajedi duygusuna borçlu: Bir türlü ele geçirilemeyen anlamın sürekli aranması, bilinç ile toplumsal dünya arasındaki çatışma... Camus'yle buluşanların hiçbiri, onunla karşılaşınca hayal kırıklığına uğramamıştır. Mutluluk, bir yerde ve her yerde hiçbir şey beklemeden dünyayı, insanları sevmektir, der Camus. Giderek daha çok sevilen bir yazar olması, onun bu sevgisinin yansımasından başka bir şey değildir.

Albert Camus Cezayir doğumludur. Yoksul bir işçi olan babası I. Dünya savaşı sırasında ölünce, İspanyol asıllı olan annesi çocuklarına bakmak için ev işlerinde çalışmak durumunda kalmış, Camus, küçük bir evde, erkek kardeşi, anneannesi ve felçli dayısı ile geçirmiş çocukluğunu. Eğitimi ve dolayısıyla felsefeci/yazar kişiliği, bu yoksulluk içerisinde tamamıyla rastlantısaldır.

Kaynak: Goodreads
***
Katildigim okuma senliginde Fransiz edebiyatinin bir yazarindan bir kitap okumam gerekiyordu. Bende ne zamandir okumak istedigim fakat bu güne kadar bir türlü okumaya firsatim olmayan Albert Camus'u sectim.
Kitap'in baskahramani tamamen kendi halinde yasayan annesini bir yaslilar yurduna vermis olan birisidir. Kitap annesini kaybetmesi ve cenazeye gitmesi ile baslar. Olaylar sonradan alir basini gider. Bir türlü hayatta dikis tutturamamistir. Sevdigi bir kadin vardir. Komsusu sayesinde girdigi bir kavgada cinayet isler ve hapise girer.
Hapiste ise sorgular sirasinda bile her seye Yabanciligi ön plana cikar. 

 

5 yorum:

  1. Benim en sevdiğim kitaplardan biridir. Zeki Demirkubuz'un bu kitaptan esinlenerek çektiği Yazgı filmi vardır, fırsat bulursan onu da izlemeni tavsiye ederim :)

    YanıtlaSil
  2. Benim de çok sevdiğim bir kitaptır. Hatta tam da şu sıralar bir kez daha okuyasım vardı. Okurum belki bugün yarın.
    *
    Demirkubuz'un Yazgı'sını da çok sevmiştim öbür filmleri gibi.

    Selamlar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sokratein Yegeni, cok tesekkür ederim yorumunuz icin. Filmi daha önce hic duymamistim. Seyretmeye calisacagim.

      Sil
  3. en sevdiğim kitaplardan benim de, ''hepsi bir'' söylemini epey bir düşündürtmüştü bana... bir ara vakit bulup tekrar okusam keşke...

    YanıtlaSil